14 Şubat 2014 Cuma

Manhole İnceleme (Manga)

Önbilgi: Bu manganın Türkçe çevirisi bulunmamaktadır.

Evet evet, biliyorum. Oradan oraya atlayan bir yapısı oldu blogun ama böylesi de hoş olur sanırım. İstemiyorsanız zaten okumak zorunda da değilsiniz. Okuyana portakallı kek ve çay veriyoruz ama...

Neyse, manga okumayı seven bir insanım. Bir süreliğine anime-manga'ya ara vermiştim ama yavaş yavaş geri dönmeye başladım. Kısa ve okumadığım bir seri ararken listemde, bu 3 ciltlik seriye denk geldim. Polisiye-CSI tarzı şeyler hoşuma gittiği için hemen başladım okumaya. Hiç bilmiyordum ama en nefret ettiğim şeyler, manganın ana konusuymuş; parazit kurtlar.


Sanırım neden onlardan nefret ettiğimi açıklamaya gerek yok sanırım ama kısaca anlatayım. İnsanın içine girebilen ve orada seninle beraber yaşayabilen, senin yediklerinle beslenen, arada kafasını bile çıkartabilen bir canlı olabilme ihtimali midemi bulandırıyor. Bu kadar basit ve net.
Parazitlerin göze girenleri gerçek hayatta cidden var. Sineklerin insan gözü, kulağına kurt bırakmaları yaşanan olaylar.
Senin fobilerinle manga ne alaka diyebilirsiniz. Şöyle ki manganın başlangıcında kanlar içinde ve anadan üryan bir erkek, şehrin ortasında bulunan bir kanalizasyon kapağından çıkıyor ve yürümeye başlıyor. Onunla karşılaşan bir erkek öğrencinin onu ittirmesi sonucu düşerek kafasını çarpıyor ve ölüyor. Sorun burada başlıyor. Zaten çok normal olmayan bu olay, cesedin incelenmesinde ölen şahsın gözünde parazit kurtların bulunması sonucu çok daha farklı bir boyut kazanıyor.

Ana karakterlerimiz ortak iki dedektir. Birisi yaşlı, gün görmüş, bu işi artık iyi bilen Ken Mizoguchi, diğeri ise ona göre çok daha toy ama kararlı Nao Inoue. Manga boyunca en haşır neşir olduğumuz bu iki karakter üzerinden görüyoruz olayları genelde. Arada aranan şüphelinin gözlerinden de görüyoruz hikayeyi.
Huysuz deneyimli partner Mizoguchi (sağ) ve onun deneyimsiz partneri Inoue (sol).
Karakterler ana hikayede tema ve fikri yansıtmada yalnızca birer araç oluyorlar. Manga zaten kısa olduğundan ve karakterlerin yerleşmiş olması nedeniyle fazla karakter gelişimi göremiyoruz. En fazla gördüğümüz ve biraz klişe sayılabilecek şey, Mizoguchi'nin Inoue'ye ortaklık konusunda yavaş yavaş ısınması. Bu durum bir eksi de olmuyor ama, manga karakter gelişimine fazla ihtiyaç duymadan akıcılığını sürdürebiliyor.

Mangaka'nın oldukça iyi araştırma yapmış olduğunu okudukça anlıyoruz. Parazitik kurtların yaşam evrelerini, hastalık salgını anında çalışan ekipleri, onların neler yaptığını ve sivrisineklerin yaşam evrelerine kadar oldukça detaylı ve araştırdığınızda bir kısmının gerçek olduğunu bulduğunuz bilgiler var. Bu açıdan detaya gösterilen özen takdire şayan.

Bir manganın can alıcı noktası olan çizimlerse kaliteli. Gerçekçi bir tarzla modellenen karakterler seriye oldukça iyi gitmiş ve ciddiyet havasını bozmamış. Her sahnede olmasa da detaylı arka planlar ve yabancıların "gore" dediği benimse iç kaldıran sahneler dediğim kısımlar iyi çizilmiş. Sahnelerdeki dinamizm ve karelerdeki ahenk, kamera açıları mangakanın deneyimli olduğunu gösteriyor. Görsel açıdan manga oldukça iyi yani...
Animasyon ya da filmlerde gerilim sağlayabilecek bir sahne, manganın statikliğine kurban gidiyor burada.
Sosyal göndermeler mangada can alıcı bir yere sahip. "Kötü" karakterimizin yapmak istediği şeyi, yani ceza görmesi gereken kişileri seçmesi belki kimimizce doğru bulunabilir ama bu kişiler neye göre, kime göre ceza görmeli? Bu kişileri cezalandırırken masum insanlar zarar görürse, cezalandırdığın kişilerle arandaki fark ne olurdu? Peki ya bu kişiler pişmanlık duymak zorunda bırakılırsa? Sahte bir pişmanlık olduğu halde, bu onları masum yapar mı? Bu soruları sordurmayı başarıyor manga...
Odanızı Nasıl Dekore Etmemelisiniz - 101
Manganın bir başka yönü de, kendi okuyucu kitlesine bir nevi saldırması. Doğru, manga Japonya'da her yaştan bir kitle tarafından okunan bir şey ama esas ilgi kitlesi otaku denen ve genel toplum tarafından pek de haz edilmeyen insanlardan oluşuyor. Mangada karşılaştığımız otaku karakter ise çocuk tecavüzcüsü, odasını anime posterleri ile kaplamış, çirkin, şişman ve işsiz bir animatör. Hikayede bir nevi ettiğini bulan bu karakter, okuyana göre farklı bir tepki yaratıyor. Şahsen iğrenç bulduğum şahıs, belki bir başkasında içinde bulunduğu durumdan uyanma hissi belki de sempati yaratacaktır. Belki de kullanması kolay bir kalıp olduğundan mangaka kolaya kaçmıştır, kim bilir?

3 ciltten oluşan manga kısa ve net bir şekilde istediği yere varıyor. Birkaç saat içinde bitirilebilecek bir manga olarak tatil günü bir çay eşliğinde keyifli bir okuma sunabildiği gibi, bitirdiğinizde kendinize soracağınız birkaç soru da bırakıyor.

Künye:

Manga'nın Adı: Manhole
Mangaka'nın Adı: TSUTSUI Tetsuya
Yayınlandığı Yıl: 2004
Yayınlandığı Dergi-Magazin: Young GanGan
Türkçe Çevirisi: Bulunmuyor

Hiç yorum yok: