Bu kadar övdüm ama bu serinin 5. oyunu olan Ys V Kefin, Lost City of Sand için aynı övgüleri yapamayacağım. İncelemeye geçmeden önce Ys serisi ve yapımcı firması Falcom hakkında az buçuk bilgi vermek istiyorum. Cidden çok sürmeyecek.
İlk defa 1987 yılında PC-8801 (Comodore 64 gibi düşünün) denen bir Japon PC'sine çıkan Ys I: Ancient Ys Vanished, o zamanın RYO oyunlarından kendini dövüş sistemiyle ayırdı. Düşmanlara oyunun ana karakteri Adol, "toslayarak" saldırıyordu. Aksiyonun daha ön planda olduğu bu sistem üzerine yapımcı firma Falcom bir çok ekleme çıkarma yapacaktı. Ys 1 ve 2 birbiri ardına gelen bir hikayeyi anlatıyordu ve artarda oynanmaları gerekiyordu. Zaten yeniden yapımlarda bu ikisi bir paket haline satılmıştır hep. Serinin başarısının üzerine oyunlar farklı platformlara port edildi ve devam oyunları yapıldı. Serinin en son çıkan oyunu olan Ys: Memories of Celceta PS Vita için bu ay İngilizce olarak çıktı.
Falcom, 1981 yılında kurulmuş ve uzun yıllar PC platformu ağırlıklı oyunlar geliştirmiş bir firmadır. Aksiyon RYO'larının ve JRYO endüstrisinin temellerini atmaları ile tanınırlar. Ayrıca oyunlarına albümsel müzikler yapmaya başlayan ilk firmadırlar. Kendilerine ait Falcom JDK Band adında bir müzik grupları vardır. Benim favori oyun firmalarım arasındadırlar.
 |
| Adol Christin |
Serinin neden 5. oyunu ile incelemeye başladığımız sorusunun cevabı, İngilizce fan yamasının daha birkaç gün önce çıkmış olması. Ondan önce oyun sadece Japonca oynanabiliyordu.
Ys V oyunumuzda Adol artık toy maceracı kimliğinden sıyrılmış, ününü uzak topraklara da salmıştır. Yok olan Kefin şehrinin ününü duyunca da bunu araştırmak için Afroca kıtasına gelmiştir. Biz de kontrolü onun gemiden imesi ile beraber alıyoruz.
 |
| İnternet yokken ünlü olmak için dokuz takla atmak gerekiyordu. |
Ys dünyası, bizim dünyamıza göre şekillendirilmiş. Afroca, Eresia gibi isimler bir şeyleri çağırıştırması normal yani.
 |
| Ys dünya haritasının bir kısmı |
Şimdi oyunumuza gelelim. Önceki Ys oyunlarına göre burada bir ilk yaşanıyor. Artık zıplayabiliyor, saldırı tuşumuzla düşmanlara saldırabiliyor, zırhımızla da kendimizi savunabiliyoruz. Düşmanlarımız başlarda uçan böcekler, iskelet askerler olsa da ilerde zombi tarzı çöl yaratıklarından, gnomelara kadar gidebiliyor. Çok çeşitlilik yok ama oyun kısa olduğundan düşmanlardan çok sıkılmadan bitirmiş olacaksınız.
 |
| Adol, şimdi yüz üstü yatmanın zamanı değil. |
Kılıcımız dışında oyunun ilerleyen saatlerinde büyü gücü veren taşlar da kazanıyoruz. Bunu oyunda sandıklarda ya da saklı yerlerde bulunan elemental taşları bir simyacıya götürüp, Fluxstone yaptırarak elde ediyoruz. Oyunda ilerledikçe farklı tür elemental taşları farklı kombinasyonlarla birleştirip, sıradan güç ile çok güçlü arası değişen büyülere sahip oluyoruz. Fakat genel olarak bu büyüler pek kullanışlı değiller. Her ne kadar çok can götürseler de boss dövüşlerinde faydasızlar. Bossların bulunduğu odalardaki kristaller yüzünden büyü yapamıyoruz. Zaten sırf büyü ile zarar gören boss olmuyor.
 |
| Sizi zehirleyen düşmanlar bosslardan daha can sıkıcılar. |
Düşmanlarımızı kestikçe onlardan değerli taşlar düşüyor. Bu taşları şehirlerde bulunan dükkanlara satarak para kazanıyoruz, sonra bu paraları da ekipmanlara harcıyoruz.
 |
| Envanter ekranımız pek kuru, insan portre falan koyar. |
Genel olarak kolay olan oyunumuzda, özellikle en güçlü ekipmanları kuşanıp, her geçtiğiniz yerdeki yaratıkları keserseniz hem ekipmansal hem de seviye olarak güçlü oluyorsunuz. Zorlu olmasını isterseniz ilk aldığınız ekipmanlarınızı kullanabilirsiniz ama oyunun vuruş farkındalığı kötü olduğundan sinirlenmemeniz içten bile değil. Genel olarak çalışsa da bazen görünürde düşmana kılıçla vurduğunuz halde boşa salladığınız anlar oluyor.
 |
| Sandıklarda oldukları gibi saklı yerlerde de olabiliyorlar. Köşe bucağı aramak lazım. |
Inn yani hanlar kayıt noktamız olarak bulunuyorlar.Hızlı kayıt imkanı var, onu da bosslarda ve dungeonlarda çok kullanacaksınız. Unutmayın ama, hızlı kayıt tam kayıt gibi olmadığından, oyunu resetler ya da kapatırsanız siliniyor.
Harika müzikleri ile bilinen Ys serisi için Ys V'in müzikleri kötü. Birkaç yerde hoş melodiler oluyor ama genel olarak vasatlar.
Hikaye için söylenecek söz zamanı için iyi ama şimdi için hafif kalmış. Anlatımdaki bütünlüğün arada kopması ve bu karakter buraya ne zaman geldi, kimdi ki bu anları hikayeyi zedeliyor. Yoksa arada çıkan ara sahnelerle ve karakterleri ile oldukça hoş bir gösterimi var.
 |
| Terra ile ilk karşılaşmamızda bizi kandırsa da ilerledikçe ona daha çok ısınıyoruz. |
Grafiksel olarak oyun orta seviyede. O zamanlar ve SNES için bile oyun çok etkileyici değil. Aslında tüm sorun da burada yatıyor. Oyun ne iyi, ne de kötü. Üstelik Ys serilerinin en başarılı kısmı müzikler de etkileyici değil.
Ys V kesinlikle Ys serisine başlayacak bir kişi için giriş noktası değil, ancak serinin fanları için seri nereden nereye gelmiş demek için bakılası bir oyun.
Ys serisinin talihsiz bir girdisi olmuş Ys V. Yeniden yapımı çıkana kadar önceliğiniz daha iyi Ys oyunları olsun. Ys: The Oath in Felghana, Ys: Origin, Ys: SEVEN ve Ys I & II Chronicles özellikle tavsiye edilir.
KÜNYE:
Ad: Ys V - Kefin, Lost City of Sand
Tür: Aksiyon JRYO
Çıkış Yılı: 29 Kasım 1995 (Japonya)
Platform: Super Nintendo Entertainment System
Artılar: Hikaye ve karakterler, seriden ayrılıp farklı fikirler denemesi
Eksiler: Bu fikirlerin iyi yedirilememesi, yetersiz büyü mekanikleri, vasat müzikler, orta karar grafikler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder