Biraz bilgi dökümü yapalım. Persona, Atlus firmasının Shin Megami Tensei oyun serisinin bir alt dalıdır. İlk defa kendini 96 yılında, PlayStation 1'de göstermiştir. Sonrası gelmiştir efenim.
Bu oyunumuz ise 2 parçadan oluşan Persona 2 duolojisinin ilk kısmıdır. 99 yılında PS1'e çıkmış, 2008 yılına kadar da Japonca kalmıştır. 2008'de bir fan çevirisi çıksa da ilk defa resmi olarak Batı'ya 2011 yılında PSP versiyonuyla gelmiştir.
Bu versiyonda, daha doğrusu PSP'ye portlanan oyunumuzda değişiklikler yok değil. En göze çarpan farklılıklar remikslenen şarkılar, yenilenen arayüz, karakterlere yeni çizilmiş portreler ve yepyeni bir kısım olan Sumaru Climax Theatre diyebiliriz. Hikaye ve hikayede alınan kararların sonuçlara yansıması gibi konular orijinal oyunla tamamen aynı, savaş sistemini ise üzerinde iyileştirmeler görse de ana hatları eski versiyonuyla tamamen aynı...
Hikayeye etkisi olmayan ama sonuçları komik olabilen diyalog seçimleri de var oyunumuzda. |
Zaten bu portun amacı oyunu yeniden yapmak değil de, elini yüzünü süsleyip, daha sunulabilir hale getirmek ki bunu da başarmışlar.
Peki konu nedir hocam bu oyunda diyenlere seslenelim. Oyunda ana karakterimiz Tatsuya Suou'yu, onun yakın arkadaşları Eikichi Mishima ve Lisa Silverman, bir de oyunun başlangıcından kısa bir süre sonra gruba katılan Yukino Mayuzumi ve Maya Amano'yu yöneterek şehirde neden dedikoduların gerçek hale gelmeye başladığını bulmaya çalışıyoruz.
Pollyanna Maya ve kalp desenli elbisesi |
Dedikoduları gerçek hale gelmesi derken durum şu; yayılan dedikodular ne kadar uçuk olursa olsun gerçek oluyor. Mesela bir kız bunu kullanarak bir penise sahip olabiliyor ya da ramen satan dükkanın sahibi dedikodulardan sonra eski bir ajan olarak size silah satmaya başlıyor. Bunları Kuzunoha Detective Agency'de belli bir para karşılığında, dedikodu yayarak bir miktar kontrol edebiliyoruz.
Eikichi'nin üstün zekasını görme şansımız olmuyor değil. |
Burada da Rumor Monger denen şahıslar devreye giriyor. Suşi dükkanında sürekli tıkınan arkadaş, parktaki evsiz amca ya da hamburgercideki kız gibi dedikoducu diyebileceğimiz kişilerle konuşarak önce elimizdeki dedikodulardan bahsediyoruz, sonra da onlardan dedikodu alıyoruz.
Bu ablamız falcılık dışında dedikoduculuk da yaparak geçimini sürdürmeye çalışıyor. |
Oyun diğer JRYO oyunlarından farklı olarak fantezi evrenlerinde ya da eski çağlarda değil, 90'lı yılların ortasında geçiyor ve etraf da buna uygun olarak modern. Okullar, dükkanlar, sinema, park gibi ortamlar mevcut. Bu yönüyle her zaman görülmeyen bir JRYO olmayı başarıyor Persona ve genel olarak SMT serisi.
Savaşlarda iki ya da üç büyüyü birleştirerek daha güçlü büyüler kullanabiliyorsunuz. |
Farklı ya da her zaman görülmeyen dedik, buna uygun ekleyecek birkaç ayrıntımız daha var. Oyunda kendimiz savaşabildiğimiz gibi, Personalarımızı da kullanabiliyoruz. Peki Personalar ne midir? Latince'de maske anlamına gelen persona, karakter ya da takınılan tavır anlamına geliyor. Bu konuyu da işliyor oyunumuz. Her karakter göründüğü gibi değil. Sert olmadığı halde sert tavrı takınan, ya da abese kaçacak kadar Pollyanna'cılık oynayan karakterlerimiz var. Onları da hikaye ilerledikçe daha iyi tanımaya ve anlamaya başlıyoruz.
Kötü gün dostu(?) Peri Trish. Cüzzi bir miktar karşılı partimizin sağlığını düzeltiyor. |
Oyun mekaniklerinde ise Persona, büyü yapması için çağırdığımız bir tür güç olarak kullanılıyor. Büyülerini kullandıkça güçleniyor ve bizim seviyemizden ayrı seviye atlıyor. Ayrıca dikkat edin, her Persona karakterin farklı parametresine etki yapıyor. Mesela kimisi bir karakter level atladığında ona 1+ Hız, kimisi de 1+ Güç veriyor.
Savaş ekranı ve Maya'nın Persona'sı Maia |
Persona'ları yaratmak için dövüştüğümüz demonlarla konuşarak onlardan tarot kartları almamız gerekiyor. Konuştukça onları mutlu ederek onlardan para ya da dedikodu, ilgilerini çekerek de tarot kartları alıyoruz. Tabii onları kızdırıp üzerimize saldırtabilir ya da onları korkutup kaçırtabiliyoruz da. Hepsi onlarla konuşurken ne seçimler yaptığımıza ya da kimleri kullandığımıza göre değişiyor. İstersek birden fazla kişiyi de aynı anda kullanabiliyoruz.
Nekomata'lar çok şirin oluyorlar. |
Tarot kartları Persona satın alma parası da denebilir. Her alışveriş merkezinde bulunan Velvet Room'lara giderek orada bulunan Igor'dan tarot kartları karşılığı Persona'lar alabiliyoruz. Bu personaları ayrıca birbiri ile füzyon ederek daha güçlü Personalar elde edebiliyoruz. Velvet Room sıkça uğrayacağımız bir yer oluyor.
Dediğine göre gözlerini yaklaşık 247 yıldır kapalı tutuyormuş Nameless abimiz. |
Oyunun hikaye akışında grup elemanları arasında çıkan konuşmalarda ya da kendimiz konuştuğumuzda çeşitli seçenekler çıkabiliyor. Burada seçeceklerimize göre karakterler birbiri ile yakınlaşabiliyor ve bunu da demonlarla beraber konuşmalarda yeni seçenekler elde ederek gösteriyorar.
Oyunun en can alıcı noktası hikayesi denebilir, bazen absürt noktaları olsa da, genel olarak hikayenin çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca karakterler akılda kalıcı, hem şekil hem de kişilik olarak. Bu da oyunun genel açıdan akılda kalıcılığını güçlendiriyor.
Son olarak da PSP'ye eklenen kısımdan bahsedelim. Mitsugi adındaki güzel hanım kızımızın eşlinde, Climax Teather'e uğradığımızda her ne kadar film izleyeceğimizi düşünsek de, aslında görevler yapıyoruz. Tam olarak görev de denemez, hikaye parçalarını sanki devamı haftaya diziler gibi oynayarak yaşıyoruz. Burası karakterlerinizi oyunun normal akışından daha güçlü hale getirebileceğiniz bir yer olmuş her ne kadar buraya erişimimiz hemen olmasa da... O nedenle hemen yapmak istemeyebilirsiniz bu kısmı.
Abla biz seni izleseydik, film falan yalan. |
Oyunda başarılı bir seslendirme var ama oyunun tümünün seslendirilmemiş olması her ne kadar anlaşılır olsa da üzücü. Sadece belli yerlerde seslendirmeler var, onlar da genellikle önemli dövüş başlangıçlarında yaşanıyor. Ses demişken, oyunun müzikleri şahane. İsterseniz eski müziklerini, isterseniz de Person 3-4 oyunları ve Nocturne, Digital Devil Saga 1-2 gibi başka Atlus oyunları müziklerini yapan Shoji Meguro tarafından remiklediği şarkıları options menüsünden istediğiniz anda değiştirebiliyorsunuz. Remikslenmiş şarkılar şahane olmuşlar, bunu da dipnot olarak düşelim.
Sonuç olarak yaşını belli etse de, toparlanmış menüleri, ilgi çekici hikayesi ve karakterleri ile klasik ama farklı mekanikleri olan bir JRYO deneyimi yaşamak isteyenler için rahatça önerebileceğim bir oyun Persona 2: IS. PS1' versiyonu yerine oynanması gereken versiyon budur arkadaşlar.
KÜNYE:
Ad: Persona 2: Innocent Sin
Tür: Sıra Tabanlı JRYO
Çıkış Yılı: 20 Ekim 2011 (Kuzey Amerika)
Platform: PlayStation Portable
Artılar: Harika müzikler, canlı karakterler ve ilgi çekici hikaye, PS1 versiyonuna yapılan eklemeler.
Eksiler: Grafikler yaşını belli ediyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder